Etiketler

28 Şubat 2012 Salı

tırtoloji

bir ara maratona katılmıştım. okullar arası bir yarış mı varmış neymiş. bizi bir grup olarak koşturdular, bir kısım insanı geçtim. elenen bir grup olarak tekrar koşturdular. yine geçtim. 10 kişilik bir ekip olarak o hafta sahilde deli gibi sağa sola koştuk, lisanslarımız çıkartıldı.
emirganda yapılan bilmem ne yıldızlar kategorisinde 400 küsür kişiden 80. oldum.
koşu hayatım o noktada bitti.

bizim yazlığımız yoktu. düzenli yüzme hayatı olan bir çocuk olamadım o yüzden. ama 5. sınıfa gelip bu durum gülünç bir hal alınca beni adaya yüzme kursuna yolladılar. 12 yaşında, 2 yaşındakilerle beraber yüzüyordum. gittiğim yerin geleneksel yüzme yarışları vardı. benim kategorim 2 yaşındakilerdi ama o kadar insanın içinde iki yaşındakilerle yüzmem hoş karşılanmayacağından biz kategori dışı 3 çocuk olarak yarıştık.
2 adet 3.lük madalyam var.
yüzme ile ilişkim o noktada bitti.

bir ara toplandık. yogaya gidelim, evet, yoga, sağlık, kesin.. gibi bir akım oldu. en yüksek mertebesinin yogi olduğu bir...bilemiyorum.
olmadı yani...

üniversitede, çok yakın bir arkadaşım piyano çalıyordu. benim de sesim fena değildir, naçizane. ortak müzik zevklerimiz de vardı. yo dostum, neden kendi müziğimizi yapmıyoruz? dedik. onun erkek arkadaşını da alıp bir piyanist, tonemaister ve solist olarak, triphop - downtempo müzik yapmak üzere yola çıktık. sonra ayrıldılar. biz de dağıldık.
müzik ile ilişkim o noktada bitti.

mimar olacağımdan mütevellit, hiç çizim yeteneğim yok, biraz gelişsin deyü, resim kursuna gittim. 3 hafta sonra, bütün çizdiğim objeler kağıt düzleminde köşeye dayanmışlıklarından ötürü pek yalnız bulunduklarından, bu yeteneksizliğimle yüzleşmeye dayanamadım.
resim ile ilişkim o noktada bitti.

bunların yanı sıra, langırt ve tavla turnuvalarına katılmışlığım, radyoda djlik yapmışlığım, seramik ve origami ile uğraşmışlığım, küçükken kitap yazmışlığım var. yazmışlığım dediğim yarısına kadar.

bu sene de piyano kursuna gitmeyi ve italyancaya başlamayı düşünüyorum. aynı zamanda bir derginin röportaj koordinatörlüğünü yapıyorum.
ve korkuyorum.

merhaba, ben her şeye elini atıp, hiçbir konuda muvaffak olamayan insan.

sevgilerle.

ayrıca: kendi aramızda oluşturduğumuz bir dans grubuyla lisede n'sync grubunun bye bye bye şarkısında bütün okula dans edişimi ve tek bir adımını bile hatırlamadığım adıyaman yöresi halk danslarında 1 yıl eğitim görüşümü, katılıp da üzerime alınmadığım çeşitli ilgi alanları kategorisine zaman ötesi edit olarak ekleyebilirim diye düşündüm. bir de bir tiyatroda başrol oynayıp, çıkışta fotoğraf çekilirken yanağım titredi diye sahneyi zirvede bırakmışlığım var.

20 Şubat 2012 Pazartesi

babaannesinin torunu

çalışmalardan takip edileceği üzere hanım kızımız hem mimar, hem de pek maharetli. dijital ortamda bile dantelini ihmal etmez, origamisini katlar, modernlikle mutaassıplık arasındaki kalın çizgide oturup ince belli bardaktan çayını içer.




17 Şubat 2012 Cuma

mış gibi sanki

bazen bir şeyler anlıyorum, anlamamış gibi yapıyorum, görüyorum, görmemiş gibi davranıyorum, duyuyorum, duymazlığa veriyorum. duruyorum, bakıyorum, kendimden dışarı çıkıp, herkese, her şeye bakıyorum, tam dayanamayacak gibiyken sanki farkında değilmişim, unutmuşum gibi geri dönüyorum hayata, sanki olmak istediğim bir zamanda, olmak istediğim yerde, olmak istediğim şekildeymişimcesine. rol yapıyorum gibi değil. sineye çekiyorum gibi ama o da değil. sanki bütün onları bana ait olmayan bir berrine yüklüyorum.
sonra onu kendimden uzaklaştırıyorum. bildiklerini bilen berrini ben bilmiyorum.

11 Şubat 2012 Cumartesi

yarışmaya nereden katılıyoruz?

bir yerde birileri var. iyi birileri. bekliyorlar. bir gün denk gelelim, karşılaşalım diye.
biz de bekliyoruz.
zaman da geçiyor.
böyle şeyler...