yıllardan bu yıl. bursa terminalinde otobüsün gelmesini bekliyorum. rötar yapmış ve çok yorgunum. tentenin altında boş gözlerle etrafa bakıyorum. altında oturduğum durağın üst kısmından periyodik düşen su damlalarına takıldı gözlerim. alt tarafında ufak bir gölcük oluşmuş. periyodunu da ezberledim. bir harmoni içerisindeyiz kendisiyle nedense, içsel bir bağımız oluştu. sonra bir kadın geldi, o gölcüğün tam üzerinde, periyoduna göre düşmesine 4 saniye kalan damlanın altında oğluyla konuşmaya başladı. beni inanılmaz bir gerginlik aldı o su kadının üzerine düşecek diye. kendi içimde ciddi gel-gitler yaşadım. kadına söylemeli miyim? söylersem ne olacak, şekerden değil ya, bir damla su, düşünce çekilir, ay ama bak neredeyse düşecek, aman bana ne canım, ay yok ama düşmek üzere.. düşüncelerinin arasında ben gerginlikten ölmek üzereyim. kadın o kadar pervasız ki, büyük bir rahatlıkla oğluyla konuşmakta orada.hiç haberi yok. kadına da alttan kızgınım sanırsam=) beni geren kadına düşmesi değil o damlanın, bir türlü düşmemesi. hayır biliyorum, periyodu 12 saniye. yaklaşık bir dakika önce düşmüş olmalıydı, hele ekstra titreşimler falan, neden düşmüyorsunduğğğğğğğ?
gerçekten gerginim. damla tir tir titriyor. kadın bir kahkaha atıyor. kesin düştü diyorum. hayır, hala titriyor. böyle bir iki dakika geçiyor. ve kadın üzerine o damla su düşmeden oğluyla vedalaşıp ayrılıyor. kadın gölcüğün üzerinden çekildiği an, o damla yere düşüyor ve büyük bir kısmı bana sıçrıyor.
??!!!???###3^^^^
bence bir mesaj vardı ama ben pek anlayamadım. odur budur, biraz başka bir insanım ama.