Etiketler

26 Temmuz 2011 Salı

alttan alttan mesajlar alıyorum.

















bugün alışveriş yaparken gördüm kendisini. tanıştırayım, ariel PROFESSIONAL. zaten geniş omuzlarından, yeni model kafasından ve üçgen gövdesinden anlayacağımız üzere bu profesyonel ve piyasadakilere benzemeyen bir leke çıkarıcı.



















bunu ise bir arka reyonda gördüm. bunun profesyonel olmak gibi bir kaygısı yok tipinden de anlaşılabileceği üzere. biraz da kadına mı benziyor ne?

25 Temmuz 2011 Pazartesi

a non-person

woody allen izledim bütün hafta. bütün filmlerinde -rol alsa da, almasa da- woody allen'ı görmek çok mümkün. çevresine uyum sağlamak için çevresindekilerin şeklini alan, "bukalemun insan" olarak teşhis edilmiş "zelig", izlediklerimin arasında beni en etkileyen oldu. aslında şimdi böyle yazınca çok çiğ bir gönderme ama woody allen filmlerinde göndermelerini çok dolaylı yapmıyor zaten. hicvedilen konu genelde çok net oluyor. bir de bu konuların üzerinden o dönemde henüz defalarca geçilmemiş olduğunu da göz önünde bulundurmak gerek.
filmde bazı replikler allen'ın dehasına hayran olmamı sağladı. filmlerinin çoğunda verdiği "çevremdeki kadınlar benimle deham yüzünden beraber oldular" mesajını kendime de sorgulatmadı değil bu durum=) ama woody allen, çok çirkinsin. sempatik bile değilsin, o derece. yine, çokça bahsettiğin sex yaparken televizyon izleyen kadın sendromunun başına neden geldiğini de anlamak zor değil. öte yandan cidden dahi adamsın. arkadaş kalalım.
az sonra okuyacakların, bence seni de anlatıyor beni de. kendin hakkında öyle düşünmüyor olabilirsin tabi.
...zelig'in öz varoluşu aslında bir var olmayıştır. kişilikten yoksun insani nitelikleri o kadar uzun zamandır hayatın hengamesinde kaybolmuştur ki, hep tek başına oturur, sessizce boşluğa bakarak... bir sıfır, bir gayri-insan, rol yapan bir ucube... bütün istediği uyum sağlamak, ait olmak, düşmanlarına görünmez olmak ve sevilmektir. ne uyum sağlayabilir, ne de aidiyet yaşayabilir. düşmanlarının denetimi altındadır ve umursanmadan durur...
woody allen, zelig(1983)

18 Temmuz 2011 Pazartesi

çadırımın üstüne şıp dedi damladı


yıllardan bu yıl. bursa terminalinde otobüsün gelmesini bekliyorum. rötar yapmış ve çok yorgunum. tentenin altında boş gözlerle etrafa bakıyorum. altında oturduğum durağın üst kısmından periyodik düşen su damlalarına takıldı gözlerim. alt tarafında ufak bir gölcük oluşmuş. periyodunu da ezberledim. bir harmoni içerisindeyiz kendisiyle nedense, içsel bir bağımız oluştu. sonra bir kadın geldi, o gölcüğün tam üzerinde, periyoduna göre düşmesine 4 saniye kalan damlanın altında oğluyla konuşmaya başladı. beni inanılmaz bir gerginlik aldı o su kadının üzerine düşecek diye. kendi içimde ciddi gel-gitler yaşadım. kadına söylemeli miyim? söylersem ne olacak, şekerden değil ya, bir damla su, düşünce çekilir, ay ama bak neredeyse düşecek, aman bana ne canım, ay yok ama düşmek üzere.. düşüncelerinin arasında ben gerginlikten ölmek üzereyim. kadın o kadar pervasız ki, büyük bir rahatlıkla oğluyla konuşmakta orada.hiç haberi yok. kadına da alttan kızgınım sanırsam=) beni geren kadına düşmesi değil o damlanın, bir türlü düşmemesi. hayır biliyorum, periyodu 12 saniye. yaklaşık bir dakika önce düşmüş olmalıydı, hele ekstra titreşimler falan, neden düşmüyorsunduğğğğğğğ?
gerçekten gerginim. damla tir tir titriyor. kadın bir kahkaha atıyor. kesin düştü diyorum. hayır, hala titriyor. böyle bir iki dakika geçiyor. ve kadın üzerine o damla su düşmeden oğluyla vedalaşıp ayrılıyor. kadın gölcüğün üzerinden çekildiği an, o damla yere düşüyor ve büyük bir kısmı bana sıçrıyor.
??!!!???###3^^^^
bence bir mesaj vardı ama ben pek anlayamadım. odur budur, biraz başka bir insanım ama.